Trafikte istenmeyen durumlar ile karşılaşılabilir. Maddi ve manevi kayıplara sebebiyet veren bu kazalar farklı senaryolarda gerçekleşebilir. Araba yoğunluğunun göreceli olarak fazla olduğu bölgelerde park halinde araca çarpma sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Bu durumda yapılması gereken ilk şey araç sahibine ulaşmaktır. Diğer aracın sahibi gelene dek araç hareket ettirilmemelidir. Daha sonra yasal işlemler ile park halindeki araca çarpma değer kaybı belirlenmelidir. Diğer kaza türlerinden olduğu gibi araç sahibi ile birlikte kaza tespit tutanağı düzenlenmelidir. Yasal olmayan sözlü teminatların bir karşılığı olmadığı için yazılı ve görsel bir biçimde belgelendirilmesi gerekir. Fotoğrafların net ve yatay bir biçimde çekilmesi önemli detaylardandır. Plakanın okunması ve varsa çevredeki trafik levhalarının da fotoğraflanması gerekmektedir. Park halindeki araca çarpma trafik sigortası olmaması durumunda kusurlu olan taraf için yüksek maliyetler doğurmaktadır. Kaza sonucunda düzenlenen hasar tespit tutanağına göre hasarın karşılanması için oluşan bedel değişiklik göstermektedir.
Kazanın gerçekleşmesi durumunda olabildiğince soğukkanlı olmak gerekir. Hasar gören aracın sahibine ulaşılamadığında panik olmamalı ve durumun çözümü için en sağlıklı alternatifler değerlendirilmelidir. Acil bir durumda bile olay fotoğraflanmalı ve çarpılan aracın plakası alınmalıdır. Hasarlı araca kişinin kendi numarasını bırakması sağlıklı bir iletişim kurulması için önemlidir. Gerekli olan tedbirlerin alınmaması halinde park halindeki araca çarpma cezası bir vur kaç davranışı olarak değerlendirilir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 81/1-a numaralı maddesi gereğince 314 TL idari para cezası verilmektedir. Bu durumla karşılaşıldığında kusurlu tarafın trafik sigortası ile diğer aracın zararı karşılanmaktadır. Bütün bu cezai işlemlere gerek kalmadan, sakinlikle karşı tarafın mağduriyetini giderecek çözümler kolaylıkla bulunabilmektedir.
Park Halindeki Araca Çarpma Sonrası Kusurun Belirlenmesi
Yaşanan bütün trafik kazalarında kusur oranının belirlenmesi için kaza tespit tutanağının eksiksiz olması ve eksper inceleme raporunun bulunması gerekir. Park halindeki araca çarpma kusur oranı belirlenirken de bu belgelere ihtiyaç duyulur. Bu tutanaklara eklenmesi gereken delil niteliğindeki kaza fotoğrafları da önemlidir. Bütün bunların bir araya getirilerek sigorta şirketine ulaştırmasının ardından geçen üç iş günü içerisinde kusurun belirlenmesi için değerlendirme yapılır. Daha sonra trafik sigortası sorgulama yapmak için Tramer kayıtları sorgulanarak, detaylı bilgi elde edilir. Taraflardan biri sonuca itiraz edebilmek için beş iş günü içerisinde başvura yapabilir.
Park halindeki araca çarpma maddesi uyarınca sürücünün tam kusurlu bulunması bazı şartlar aranır. Yerleşim birimleri dışında kalan alanlarda, zorunlu park ya da duraklama gibi haller sonucun kaza gerçekleşirse, buna sebep olan sürücü %100 tam kusurlu bulunur. Park halindeki araca çarpma kanun maddesine göre kurallara aykırı bir park eylemi gerçekleştirmeyen araçlara çarpılması durumunda çarpan kişi aynı şekilde %100 kusurlu bulunur. Hatalı park halindeki araca çarpma durumunda çarpan kişinin sorumluluğu devam eder. Aynı şekilde yine tutanak tutulması, fotoğraf çekilmesi gerekmesi durumunda olay yerine trafik polisi çağrılması gerekir. Çarpan kişinin trafik sigortası genel şartları sayesinde, hatalı park eden kişinin maddi hasarları karşılanır. Hatalı park yapan kişi için yalnızca hatalı park etmeden kaynaklanan bir trafik kural ihlali yapması sebebiyle para cezası verilir. Park halindeki araca çarpma yargıtay kararı, bu durumlarda bu şekilde gerçekleşmektedir. Bu tarz durumlarda oldukça ağır maliyetlerle karşı karşıya kalınabilir, trafik sigortasına sahip olmak bu açıdan kolaylık sağlayan bir ayrıcalık yaratmaktadır.
Trafik Sigortası Park Halinde Çarpılan Aracın Masrafını Karşılar mı?
Günümüzde her geçen gün trafiğe çıkan araç sayısının artması kaza olasılığını da artırır. Bu durum özellikle büyük şehirlerde kaçınılmaz hale gelmiştir. Yaşanan kazalar her ne kadar endişe verici olsa da olay yerinde serin kanlı davranarak gereken işlemlerin gerçekleştirilmesi gerekir. Kazaya sebebiyet veren sürücünün vakit kaybetmeden sigorta şirketine durumu bildirmesi gerekir. En azından telefon ile arayarak durum hakkında daha detaylı bilgi alarak izlenmesi gereken adımlar öğrenilebilir.
Evrakların eksiksiz doldurulması, doğru açılardan fotoğraflanması kusur oranının belirlenmesi açısından etkilidir. Burada çıkan sonuç rücu işlemlerinin ilerlemesi açısından da öneme sahiptir. Park halindeki araca çarpma kasko tarafından karşılanır. Trafik sigortası olmayan kişiler için oldukça zorlayıcı bedeller görülebilir. Ancak yasa gereği tam kusurlu olan taraf hasarların karşılanması ile sorumludur. Park halindeki araca çarpılması durumunda oluşan hasar kaydı aracın bilgilerine işlenir. Araç alım satımlarında, fiyatta oldukça önemli bir belirleyici olan bu durum potansiyel alıcılar tarafından kolaylıkla öğrenilebilir. Bu sorgulama olası sorunların önüne geçilmesi açısından önem taşır.
Kaza yapan sürücünün olay yerinde paniğe kapılarak ayrılmaması gerekir. Araç sahibine ulaşma çabalarının yetersiz olması durumunda, sigorta bilgilerini ve cep telefon numarasını içeren bir not bırakılması gerekir. Sürücüler kaçsa bile araçları yine de farklı şekillerde tespit edilebilmektedir. Güvenlik kameraları, mobeseler bu anlamda önemli kaynaklar arasında yer alır. Plakanın tespit edilmesi ile bu durum mahkemede park halindeki araca çarpma tazminat davası ile devam edebilir. Bütün bu yasal karmaşadan uzak olmak açısından doğru adımların izlenmesine özen gösterilmelidir. Kaçan kişinin tespit edilememesi durumunda, tutanağı trafik polisi doldurmalıdır. Bu tutanak ve fotoğraflar sigorta şirketine gönderilmelidir. Trafik sigortası sahipleri için oluşan bu hasar, kişinin kendi kaskosundan karşılanarak mağduriyeti giderilir.