Kurumsal ve Ticari Hizmetler
2013 yılında uygulamaya konulan bireysel emeklilik sistemi (BES), halk arasında "Zorunlu BES" olarak da anılan otomatik katılım uygulamasının 2017’de başlamasıyla, her geçen gün biraz daha yaygınlaşıyor. Böylece yaygınlaşan sistemin bütün özelliklerini doğru bir şekilde öğrenmek, sayısı artan katılımcılar için daha da önemli bir hale geliyor.
Bireysel emeklilik sisteminin sunduğu en büyük avantajlardan biri olan devlet katkısı, detaylarına hakim olunması gereken bir konu olarak öne çıkıyor. Devlet katkısı uygulamasıyla ilgili tüm sorularınızın cevaplarını 5 maddede bulabilirsiniz:
1. Bireysel emeklilik devlet katkısı ne anlama geliyor?
2013 yılında başlatılan bireysel emeklilik devlet katkısı uygulaması, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren yatırılan primler için ödeniyor. Bu uygulamayla birlikte devlet, bireysel emeklilik sistemine, sisteme yatırılan her prim tutarının dörtte biri kadar bir katkı yapıyor. Örneğin sisteme yatırdığınız her 100 TL için devlet, sözleşmenize bağlı olan devlet katkısı hesabınıza 25 TL ödüyor.
Sisteme yatırdığınız primin tutarı arttıkça, devletin ödediği katkı payı da buna bağlı olarak artıyor.
Eşiniz veya çocuğunuz adına ödediğiniz primler için de yine aynı şekilde %25 oranında bir devlet katkısı hesabınıza yatırılıyor.
2. Bu uygulamadan kimler faydalanabiliyor?
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümünün devlet katkısı uygulamasından yararlanma hakkı bulunuyor. Ayrıca Türk vatandaşlığından çıkma izni isteyen ve mavi kart alan kişiler de bireysel emeklilik devlet katkısı uygulamasından faydalanabiliyorlar. Ancak işveren grup emeklilik sözleşmelerine devlet katkısı ödenmiyor.
3. Uygulamanın bir üst sınırı bulunuyor mu?
Bireysel emeklilik sisteminde devletin ödeyebileceği katkının bir üst sınırı bulunuyor. Devlet katkısı, yıllık brüt asgari ücretin yüzde 25’inden daha fazla olamıyor.
Bu üst sınır, sözleşme bazlı olarak değil katılımcı bazlı olarak hesaplanıyor. Bir başka deyişle, bir katılımcı birden fazla bireysel emeklilik sözleşmesi yapsa bile, devletin aynı kişiye ait bütün bu sözleşmelere ödeyebileceği toplam katkı payı yine yıllık asgari ücretin yüzde 25 ile sınırlanmış oluyor. Bu tip durumlarda katılımcının ödediği primlerin bu sözleşmelere dağılımı, devletin aynı kişiye ait bu farklı hesaplara ödeyeceği katkı payının dağılımını da belirliyor.
4. Devlet katkısı ne zaman alınabiliyor?
Bireysel emeklilik giriş tarihinden itibaren geçen süre, devlet katkısının ne kadarının alınabileceği konusunda belirleyici oluyor. Katılımcı ilk üç yıl içinde sistemden çıkarsa, sözleşmesine bağlı devlet katkısı hesabında biriken paranın tamamını yitiriyor. Sistemden üçüncü yıl bitiminde çıkılırsa o güne kadar biriken devlet katkısının yüzde 15’i, altıncı yılın bitiminde çıkılırsa o güne kadar biriken devlet katkısının yüzde 35’i, onuncu yılın sonunda çıkılırsa o güne kadar biriken devlet katkısının yüzde 60’ı katılımcıya ödeniyor.
BES’te emeklilik hesaplama yöntemi olarak kişinin en az 10 yıl sistemde kalması ve 56 yaşını doldurmuş olması şartları aranıyor. Emekliliğe hak kazandığı andan itibaren katılımcı, devlet katkısı hesabında biriken paranın tamamını alabiliyor.
Katılımcılar, bireysel emeklilik sigortası sisteminde kaldıkları müddetçe, diledikleri her an devlet katkısı hesaplarında ne kadar para biriktiğini öğrenebiliyorlar.
5. Uygulamadan yararlanmaya başlamak için ne yapmak gerekiyor?
Bireysel emeklilik devlet katkısı uygulamasından faydalanma yeterliği olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, devlet katkısı almaları için fazladan herhangi bir girişimde bulunmaları gerekmiyor. Devlet katkısının ödenmediği işveren grup emeklilik sözleşmeleri haricindeki BES sözleşmesi sahipleri, devlet katkısı uygulamasından otomatik olarak faydalanıyorlar.
Kendiliğinden çalışmaya başlayan süreç şöyle işliyor: Sigorta primini yatırdığınız anda, birlikte çalıştığınız emeklilik şirketi Emeklilik Gözetim Merkezi’ne bildirimde bulunuyor ve priminizin dörtte biri oranındaki devlet katkı payı, sizin bir şey yapmanıza gerek kalmadan emeklilik hesabınıza yatırılıyor.
